Çok kadim dönemlerde negatif varlıklara sunak verip onların negatif eylemlerinden korunabilmek için kurban ayinleri düzenlenirdi. Bu bir nevi onlara rüşvetler verme veya onların isteklerini yerine getirerek karşılıklı bir anlaşmaydı. Bu varlıklar insanlardan insan kurbanlar da isterlerdi. Özellikle çocuk kurbanlar veya canlı çocuklar isterlerdi. Zira kan akarken kandan açığa çıkan enerjiden besleniyorlar, hatta insan etiyle beslendiklerini söylemek abes olmaz. Bunun farklı nedenleri de olabilir elbette. Bu negatif varlıklar Anunnaki ittifakında olan ve eski dönemlerde "tanrılar" olarak benimsenen varlıklardı ve insanlar üzerinde kontrol ve güç sahibilerdi.
İnsanlar bu negatif varlıklara tapıyor, onlara çeşitli sunaklar sunup insan kurbanlar veriyorlardı. Günümüzde de gizli bir şekilde bu hala devam etmektedir ne yazık ki !
Özellikle uzun kafatasıya sahip bazı türler de bu negatif ittifakın içinde yer alır. Başka deyişle bu sözde "Tanrılar"ın çoğunun kafatası uzundu ve insanlara göre daha yapılılardı. Bu varlıklar kendi kanlarından olanları kurban olarak kabul etmezlerdi. Öte yandan insan kadınlar zaman zaman bu varlıklar tarafından alıkonuluyor veya eş olarak alınırlardı. Dolayısıyla melez çocuklar da doğardı.
Bu nedenle de bazı aileler çocuklarını kurban edilmeye karşı koruyabilmek için doğar doğmaz kafalarını bağlayıp uzamasını sağlarlardı. Çocuklar bu negatif varlık türlerinden veya yarı tanrı olarak sanıldığı için kurban olarak seçilmezlerdi.
Bu uygulama halen günümüzde de Güney Amerika'da özellike de Patagonya bölgesinde yaygındır.
Antik Çağlarda insanlar teknolojik olarak henüz gelişmedikleri için dünyadışı veya içi farklı varlıkları "tanrılar" olarak benimsemiştir. Negatif varlıklar korku ve şiddetle insanları yönetiyorlardı. İlahi uyarılar ve ilahi müdahaleler sonucu insan ırkı bu varlıkların etkisinden kısmen kurtulmayı başardı ama halen bu etkileri gizli ve sinsi bir şekilde devam etmektedir. Neyseki uyanışın sonuçlarını almaya başladık. İlahi plan çalışıyor.
12.04.2019
©Hazar Tandoğan
Bilgi akışlarından Bir kesit
©Hazar Tandoğan
Bilgi akışlarından Bir kesit
Yorumlar
Yorum Gönder