Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Black Goo ve Yecüc Mecüc (Goog magoog)

Kehf Suresinin 93.ayetinden sonra Hz.Zulkarneyn’in yecüc mecüc ile ilgili yaşadığı yolculuğu anlatıyor. Zulkarneyin hiçbir dil anlamayan kavime rastlıyor. 94. Dediler ki: Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye'cûc ve Me'cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi? 95. Dedi ki: "Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret daha hayırlıdır. Siz bana kuvvetinizle destek olun da, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım."  96. "Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince (vadiyi doldurunca): "Üfleyin (körükleyin)!" dedi. Artık onu kor haline sokunca: "Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim" dedi.  Burada hiçbir dil bilmeyen kavim muhtemelen insan türünden olmayan ve yecüc mecüc’den kaçmış, dünyaya sığınmış bir türden bahsediyor. Ancak bizi ilgilendiren kısmı yecüc mecuc’nun bir gün tekrar bu seddi delerek dünyad

Ortadoğu ve Altın Elementi Neden Anunnakiler için Önemlidir?

Ortadoğudaki kaos, zulüm, savaş ve özellikle de göçün arkasında negatif dünyadışı varlıkların olduğunu görmemek ciddi bir algı kapalılığıdır. Bu topraklar siyonistlere vaadedildi ve bu vaadı yerine getirmek için negatif anunnaki "Tanrıları" sinsice talimat vermekteler. Peki, neden ortadoğu? Siyonistler dahi kullanıldıklarının farkında değiller. Bu varlıkların kilit hedefi bu bölgedeki portallar ve pozitif vortekslerdir. Ortadoğu ve özellikle Anadolu, Mezapotamya ve tabii ki K afkaslar bu pozitif vortekslerin yoğun olduğu alanlardır. Yani dünyanın negatif plana geçişini engelleyen enerji kanalları bu bölgelerde oldukça aktiftirler.  Öte yandan eski çağlarda dünya genelinde Anunnakilere ait manyetik kapılar mevcuttu. Bu kapıların çoğu coğrafi değişimler ve doğanın etkisiyle yok oldu ve sadece ortadoğu bölgesindeki kapılar korunabildi. Bu kapılar sadece düşük frekansa sahip alanlarda aktif oluyorlar. Dolayısıyla bulundukları bölgenin frekansal değeri yüksek olduğunda kapılar i

Manna Nedir?

Manna aslında nedir ?!  MANNA aslında bir bitki köküdür. Man ise bu bitkinin kökünden yapılan bir ekmektir ve son derece besleyicidir. İçeçeği de bu bitkinin özünden yapılıyor. Kuran'da 3 yerde geçer. "Kudret helvası" olarak çevirilir. Oysa Arapça Kuran'da "Menne" olarak yazılır. "Manna" adıyla bilinir. Masonların içeceği olarak ünlenmiştir. Oysa bu bir bitki adıdır. Farsça çevirilerde " گزانگبين" (Gez Engebin) olarak tercüme edilir. Kuran ı kerim'de bahsı geçen MANNA (MENNE) aslında MAN ekmeği, Tahin, Köpük Helvası, lokumlar, Sabun yapımında ve hatta deterjan olarak kullanılabilen MUCİZEVİ "ÇÖĞEN OTU" kökü 'dür. Bu bitkinin kökü fazlaca kullanım alanı vardır. { Çöğen otu için bknz: http://www.gidagundemi.com/makale/cogen-mi-o-da-ne-m174.html  } BAKARA SURESİ : 57. Ve sizi bulutla gölgeledik, size MENNE ve bıldırcın gönderdik ve "Verdiğimiz güzel nimetlerden yeyiniz" (dedik). Hakikatta onlar bize

İşler Neden İstenildiği Gibi Gitmez?

Bazen, hayatın bazı evrelerinde işlerin istediğimiz gibi gitmemesinin en önemli sebeplerinden biri toplumsal frekans ortalamasının düşük olmasıdır. Sürekli bu görüşümü dile getirdim ve savundum. Savunmaya da devam edeceğim. İnsanlar bütün olarak frekanslarını yüksetmedikçe olumsuz durumlar yaşamaya devam edecekler. Toplumsal frekans seviyesi düşük olduğunda bu frekans ızgaralarının zayıf noktalarında bulunan insanların enerji alanını etkiler ki bunun bir çok nedeni var. Keza herşey olması gerektği gibi olur ancak Negatif bir duruma müdahale edilmesi de kaderin bir parçasıdır. Dolayısıyla olumsuz bir durumu değiştirme isteği de her zaman olmalıdır. Bazen insanlar bilmeden yanlış adımlar atarlar, hedefe ulaşmak için yanlış yol izlerler ve bunların sonucunda gidişat istedikleri gibi gelişmez. Bazen insanlar olmaması gereken şeyin olmaması için engellenirler. Bu durum her ne kadar sıkıntı yaratıyor olsa da içinde barındırdığı hayırı gelecek yıllarda fark ederler. Öncelikle atılan adım

Antarktika Uygarlığı

Dünya’nın her iki kutup bölgeleri olarak bildiğimiz ıssız ama aslında ıssız olmayan alanlarda oldukça yüksek teknolojik varlıklar yaşamaktadır. Her iki kutupta da üsleri olan ancak Güney kutbunda ana merkezleri olan Antarktika uygarlığının kökenleri çok antik dönemlere Atlantis’e kadar uzanır. Atlantis’in Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak inşa ettikleri bir uygarlık olduğunu söyleyebiliriz.   Antarktika uygarlığının Agartha ve Atlantis, Mu gibi antik medeniyetlerin devamı olduğunu da. Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak medeniyet inşa eden Atlantis’lilerin oldukça mücadeleci bir geçmişleri var. Agartha inşa edilmeden önceki yüzey savaşları, Negatif ittifakın yüzeyi ele geçirilmeleri, bir süre sonra ise püskürtülerek geri çekilmeleriyle yüzeydeki Atlantis uygarlığı inşa edilmişti. Sirius’lular Orion’daki yaşamın özellikle dragonoid türlerce istila edilişinden sonra hareket geçtiler. Bu varlıklar Arkon’ların kontrolü altındadır ve halen evrenimizin farklı noktalarında istilacı ve s

Kamlık, Gerçek savaşçılık

Kamlık, Gerçek savaşçılık Kamların negatifi olmaz. Negatif kam diye birşey yok, negatif olanlar büyücülerdir. Büyücülük negatif plana hizmet eder. Kamlık ise pozitif plana.Kamlar her zaman büyücülerin karşısında durdular ve onların negatif uygulamalarını pasifize etmek için savaştılar. Kamlık ruhsal yükselişe odaklıdır. Büyücülükse ruhsal düşüşe. Dolayısıyla KAMlıkta negatif işlem olmaz varsa bu büyücülüktür, o kişi  de büyücüdür. Değerlerimizi kirletmeyelim. Kamları eğiten tür Arkturus'lu şifacılar ve simyacılardır. Tüm kamların illetişimde olduğu varlıklar Arkturus'lu kozmik 7.boyut dostlarımızdır. Kamlık özellikle Türk'lerde görülmektedir. Gerçek bir kam negatif hiçbir duygu barındırmaz. Yani tüm insanlığı evrensel felsefe ve algıyla sever ve korumaya çalışır. Duyarsız ve tepkisiz değildir. Tıpkı Arkturus felsefesi gibi; Adildir ve bilgedir. Hiçbir kam ırkçı değildir. Olamaz; bu onun doğasına aykırıdır. KAMlık sonradan oluşan bir yaşam tarzı veya yetenek değild

Galactic Notice

This call means that mankind fulfills the provision of the law of universal will. We obeyed and reported. Published at the request of the Galactic Council. It is the address of the human society to all World Leaders, Managers, Officials, Commanders, Ministers, Presidents and all arbiters. As human beings living on earth for hundreds of thousands of years, we are obliged to protect and develop this world. Our world sometimes has experienced sad and painful times, sometimes joyful and happy days. There have been many battles in the past, but we have seen that these wars have no benefit to humanity, on the contrary, we have seen that it diminishes the holistic frequency of people in dimensional terms and causes regressions. The time has taught us to look ahead taking lessons and leaving them all behind to open up new pages. In the past, we have corrupted many areas of our world. We have endangered the life on it by disrupting its nature, water, air, sky, plants, living things a

Galaktik Bildiri

Bu sesleniş insanoğlunun evrensel irade yasası hükmünü yerine getirdiği anlamındadır. Galaktik konseyin isteği üzerine yayınlanmıştır.     Biz insan topluluğunun tüm Dünya Liderlerine, Yöneticilerine, Yetkililerine, Komutanlarına, Bakanlarına, Başkanlarına ve söz sahibi herkese seslenişidir. Yüz binlerce yıldır dünya üzerinde yaşayan insanoğulları olarak bizler bu dünyayı koruma ve geliştirmekle mükellefiz. Dünyamız kâh hüzünlü ve acı, kâh neşeli ve mutlu günlere yaşadı. Geçmişte birçok savaş yaşandı ancak bu savaşların insanlık için hiçbir faydası olmadığını, aksine insanların boyutsal açıdan bütünsel frekansını düşürdüğünü ve gerilemelere neden olduğunu gördük.   Zaman tüm bunlardan ders alarak yeni sayfalar açabilmek için hepsini arkamızda bırakarak önümüze bakmayı bize öğretti.   Geçmiş süreçte dünyamızın birçok alanını bozduk. Doğasını, suyunu, havasını, gökyüzünü, bitkilerini, canlılarını ve daha sayabileceğimiz birçok özelliğini bozup, üzerindeki yaşamı tehlikeye soktuk. H

Evrensel Sevgi Prensibi ve İnsanlardan Beklentileri

Onların varlığını ve çalışmalarını bilmek neden önemlidir? Üst boyut varlıklar alt boyuttaki varlıkları yukarı çekmekle mükelleftirler. Buna göre biz insanlar da kendi boyutumuzdan daha altta olan varlıkların tekamüllerinden sorumluyuz. Tekamülün en üst seviyesine yani hiçlik boyutuna ulaşmak için en üst seviyedeki varlıklar alt boyuttaki varlıkların tekamülünü bekler ve bunun için çalışır. Dolayısıyla bize göre negatif varlıklar olarak adlandırdığımız varlıkları bizim seviyemize çekmek hem bizden daha üst planlarda olanların, hem de bizim görevlerimiz arasındadır. Tekamül yasası böyle işliyor. Bunu bir örenekle anlatmak istersek karanlık bir odada hapsedildiğinizi düşünün. Dışarıya penceresi var ama  tavanı yüksek bu odanın penceresi de oldukça yüksekte ve ışığın içeri girmesini engelleyen koyu bir perde var. Dışarıda birileri sizin orada olduğunuzu biliyor ve sizi oradan çıkarmak istiyor ama siz bunu O pencereden içeri giren beyaz kelebekler var. Size birşeyler anlatmaya çalı

İyonosfer ve Kutupları İyileştirme Planı

İyonosfer tabakası güçlendirildi ve iyileştirildi. Kutupların yer değiştirme hızı kontrol altına alınıyor . Ben Minda; Arkturus konseyinden. 18.06.2019 04:25- 04:55 Son yıllarda iyonosferde elektriksel yoğunluk artış gösteriyor. Bu artışlar aslında hem uzaysal ve boyutsal değişimlerden kaynaklanan doğal aktiviteler, hem de dış uzayda gerçekleşen bazı faaliyetlerin dünya gezegeninin manyetik alanını etkilemesiyle ortaya çıkıyor. Bu etkileşimlerin büyük bir kısmı manyetik alanı güçlendirmek için gerçekleşmektedir. Ancak iki zıt enerjinin birbiriyle çatışması sonucu elektro ve radyo manyetik alanlardaki çarpışmalar dengesizleşiyor veya enerjilerin çatışması sonucu anormal reaksiyonlar gösterebiliyorlar. Keza bu müdahaleler olmasa dünya gezegeninin manyetik kalkanı ve enerji ızgaları zarar görererk içindeki canlıların da olumsuz etkilenmesine neden olacak. Bu nedenle yüzeye yakın katmanlarda ışık ve elekrik yapılı müdahalelerimizi gözlemlediniz ve gözlemleye de devam edeceksiniz

Evrensel konseyin eşitlilik ilkesi

Evrensel yasalarda hiçbir ırk diğerinden üstün veya özel değildir. Zira tüm ruhların yapısı aynıdır. Hiçbir varlık diğerinden daha önemli değildir. Üstünlük sadece ruhsal yükselişe dayalı frekans seviyesine göre belirlenir. Yani ruhsal ışığın yoğunluk derecesi önemlidir. Bunu belirleyen de diğer varlıklar değil, evrensel nizamın getirdiği bir gereksinimdir. Dolayısıyla evrensel olarak çalışan konseyler, gözlemciler, koruyucular, düzen kurucular ve diğer tüm evrensel nizamdan sorumlu oluşumlar ve bu oluşumlarda faaliyet gösteren varlıklar için hiçbir ırk diğerinden üstün tutulmaz. Üstünlük hissi negatif bir duygudur ve kişinin veya o toplumun tekamül sürecini yavaşlatır. Biz insanlar kendimizi özel hissedebiliriz. Korunduğumuz da bir gerçektir. Keza bu da evrensel yardımlaşma ve koruma prensibi gereği yapılıyor. Dünya'nın önemi Orion'un istilasından sonraki süreçte orta frekanslı boyutlardaki yaşamsal özellikler taşıyan gezegenleri ve sistemleri gözetim ve korumaya

Melezleme programı, Chemtrails ve Arkonlar ; İfşaat

Dünya, iklimini değiştirmiyor. Küresel ısınma da bir aldatmaca. Manipülatif bir söylenti. Dünyanın enerji alanı değişiyor. Dünya bizim için değil onlar için yaşanmaz frekansa ulaşıyor. Bu nedenle de iklimi değiştirmek ve dünyanın ısı, enerji ve atmosfer dengesini bozmak isteyenler var. Bunun için en gözle görülür uygulamalarıysa Chemtrails 'dir. Son zamanlarda özellikle de 1950’lerden sonra insanlık bilinç ve zihinsel algı olarak farklı ve önceki evreye göre daha yüksek bir seviyeye ulaşmak için önemli değişimler yaşamaya başladı. Bu değişimin insanlık için getireceği en önemli durumun bütünsel yükselişin temellerini oluşturmaya yönelik adımlar ve dünya genelinde farkındalıklar yaratarak insanlığın algısal ve titreşimsel yükselişine sebepler oluşturmaktır. Bir sonraki yüksek frekans insan varlığının oluşumuna sebepler yaratan yeni enerji rezonansları ve titreşim alanları yükselmeye odaklı ve yatkın olan biz insanoğulları için son derece önemli ve pozitif bir gelişme olsa da

Boyutsal titreşim hakkında / About Dimensional Vibration

Bir maddenin titreşim frekansı yükseldikçe görünmez olur. Neye göre? Bulunduğu boyutun titreşim seviyesine göre. Dolayısıyla süptil olanın da bir kütlesi vardı r. Atom ve atom altı parçacıkların titreşimi düştükçe kütlenin katılık oranı artar. Titreşme oranı arttıkça atomların ve atomaltı parçacıkların hareket hızı da artar. Üst boyutlarda yüksek titreşimli varlıklar yaşar. Bizim boyutumuzda bu varlıklar görünmezdir. Zira titreşim frekanslarını algılamayız veya başka deyişle bu varıkların titreşim frekansı 3.boyut titreşimine göre yüksektir. Bedenimiz 3.boyuta uyumlu olarak titreşir. 7 bedenmizden biri olarak astral bedenimiz değişken titreşimlere sahiptir. Yani titreşme seviyesinde sadece fiziksel bedenimiz değil, eterik ve astral ve süptil bedenlerimiz de etkilidir. Bu nedenle astral bedenimiz üst boyutlara ve alt boyutlara geçişler yapabilir. Fiziksel bedenimizle bunu yapabilmemiz için titreşimimizi o boyutlara uyumlu hale getirmemiz gerekiyor. Her varlık bulunduğu boyutun