Ana içeriğe atla

Melezleme programı, Chemtrails ve Arkonlar ; İfşaat

Dünya, iklimini değiştirmiyor. Küresel ısınma da bir aldatmaca. Manipülatif bir söylenti. Dünyanın enerji alanı değişiyor. Dünya bizim için değil onlar için yaşanmaz frekansa ulaşıyor.
Bu nedenle de iklimi değiştirmek ve dünyanın ısı, enerji ve atmosfer dengesini bozmak isteyenler var. Bunun için en gözle görülür uygulamalarıysa Chemtrails 'dir.

Son zamanlarda özellikle de 1950’lerden sonra insanlık bilinç ve zihinsel algı olarak farklı ve önceki evreye göre daha yüksek bir seviyeye ulaşmak için önemli değişimler yaşamaya başladı. Bu değişimin insanlık için getireceği en önemli durumun bütünsel yükselişin temellerini oluşturmaya yönelik adımlar ve dünya genelinde farkındalıklar yaratarak insanlığın algısal ve titreşimsel yükselişine sebepler oluşturmaktır.
Bir sonraki yüksek frekans insan varlığının oluşumuna sebepler yaratan yeni enerji rezonansları ve titreşim alanları yükselmeye odaklı ve yatkın olan biz insanoğulları için son derece önemli ve pozitif bir gelişme olsa da, yaşamak ve devamlılık için alt boyut ve düşük frekans alanlara ve fiziksel bedenlere ihtiyaç duyan, eterik ve süptil çeşitliliğe sahip Arkon’lar için olumsuz bir gelişmeydi.

Dünya küresi hem fiziksel hem de ruhsal ve aurasal olarak etkisine girdiği bu yeni dönüşüm alanın neden olduğu değişimlerle, zamanla yüksek bir frekansa ulaşıp hem kendisi hem de içinde yaşayan her şeyin titreşim düzeyinie artırarak daha üst boyut ve ileri seviye yoğunluğa ulaşacaktır.

Bütünsel olarak farklı bir frekans ve düzene sahip olan farklı bir evrenden bizim evrenimize sızmış olan, gelmiş oldukların evrenin pozitifize olması nedeniyle artık orada barınamayan Arkon’lar kendileri için uygun yaşam alanları oluşturmayı hedeflediler. Bunlardan biri de Dünya küresinin de içinde bulunduğu boyut veya enerji alanıydı. Buradaki türlerin çoğu bu varlıkların etkisi altına girmeye yatkın fiziksel ve DNAsal özelliklere sahip olduklarından, Arkonlar bizim evrenimizde yaşamaya devam etmek için bedenlere parazitlenerek fiziksel olarak boyutsal uyum sağlamayı hedeflediler. Dolayısıyla bulundukları alanın titreşim rezonansları ve frekans etkileşimleri onların yaşayabileceği seviyede kalmalıdır.

1950’lerden sonra aşama aşama dünyamızın etkisine girdiği yeni frekans alanının boyutumuzun titreşim düzeyinin yükselmesine neden oluyor. Arkon’lar bir şekilde bu yükselmeyi engellemeliler. Dolayısıyla parazitlendikleri türleri kendi isteklerini yerine getirmek ve istedikleri şartları oluşturmak için kullanıyorlar. Bu türler bizim için Anunnaki veya ANu’nun soyundan gelenler ( Anu bir arkon) olarak bilinir. (Reptoidler, Drokoidler, Orion’ türlerinin çoğunluğu ve birçok ırktan varlıklar)
Bir başka deyişle bu varlıklar fiziksel bendeleri fiziksel alanlarla kendilerinin arasında bağlantı oluşturmaları için kullanıyorlar.


Birçok manipülatif eylemin yanı sıra gezegenin atmosfer yapısını ve koşullarını kendi yaşam ihtiyaçlarına göre değiştirmeye yönelik değişiklikler yaratarak gezegenin frekansını düşük seviyelerde tutabilmeyi hedefliyorlar. Aynı zamanda gezegenin atmosfer koşullarını insanlar için değil daha çok insanlarla melezledikleri yeni türler ve Arkon drokoid melezleri için uygun hale getirmeye çalışıyorlar.


Gezegen fiziksel olarak da onların yaşamasına uygun olmalıdır. Zira parazitlendikleri bedenler ve oluşturdukları çeşitli melez türler de bu etkileşimlerin içerisinde yer alıyor. Arkon’lar biz insanların bedenine kolayca entegre olamıyorlar, dolayısıyla buna yatkın türler oluşturmalıydılar. Bu türler de farklı ırkların DNA birleşiminden ortaya çıkan melez türlerdir.


Gezegenin atmosferini, ısı ve manyetik seviyesini kendi istedikleri seviyede ve koşulda tutmaları için nedenlere ihtiyaçları vardı.
İnsanoğlunun en zayıf yanlarını kullandılar. Maddi çıkar, Rant, Cinsellik…
Son zamanlarda bunun etkilerini bariz bir şekilde görmekteyiz. Ahlaki çöküşler, şiddet ve istismarlar, savaşlar ve benzeri negatif her durumun nedeni enerji alanımızın negatifize edilmesine yönelik projelerin sonucudur.


Küresel ısınma yalanı adı altında belli grupları ikna ederek insanların ihtiyaç duyduğu ve olmasa olmazı olan oksijen yani soluma alanını kullanmak için püskürtme yani Chemtrails uygulamaya ikna ettiler. Ele geçirdikleri insanların çoğu bunun farkında olmadan onlara hizmet etmeye yönelik çalışmalar yapar. İkna olan bu gruplar da insanların daha fazla hasta olarak daha fazla ilaca ihtiyaç duyacaklarını bildikleri için daha fazla maddi gelir elde edeceklerdi.
Bu işbirliği karşılıklı menfaat ve çıkar gibi gözükse de aslında insan türünün yükselişini engelleyerek alt seviyelerde kalmasını sağlayıp zamanla yerlerini parazitler için uygun bedenler olarak üretilmiş melezler alacaktır.

Ne yapılması gerekiyor bunu daha önce defalarca yazdım. Yoğun ve devamlılığı olan pozitif enerjiler ürettiğimizde bu varlıklar bizim alanımızda yaşayamayarak dünyamızı terk etmek zorunda kalacaklar.


Sevgi ve Bilgelik Bizimle olsun.
31.05.2019 - 17:00





Yorumlar

  1. Harika bir anlatım. Sevgi ve ışık bizimle olsun 🙏❤

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle haklısınız. Etrafıma bakıyorum da ama insanlarda çok değişmiş. Komşuluk yok kısknaçlıktan. Bence ilk iyi bir insan olmalıyız. Kıskançlık gibi kötü huyları üstümüzden atmalıyız.

    YanıtlaSil
  3. Kesinlikle Sevgi tek ilac tek cozumdur. Halihazirda acilan portallardan aldigimiz yogun yaradan enerjisi sevgi uretmeyi ve tutmayi kolaylastiriyor sadece sevgi ve pozitif dusuncede kalmayi secerek bunu basarabiliyoruz,

    YanıtlaSil
  4. Bütün dünya halkları bir olup piramidi yukarıdan aşağıya doğru öldüre öldüre temizlemek gerekiyor. Başka türlü hiçbir şey düzelmez. İlk önce dünyadaki kimyacıları öldüreceksin. Kafası fesata çalışan herkesi öldüreceksin. Eskiler ne güzel yapmış, timurlenk, cengiz han vs. Her tür suçun cezası ölüm. Bu devirde öldürülmediği için toplum bozuluyor. Katil bir kimsenin dna sı aktarılmasın. Öldür gitsin. Bir kere öldüren hep öldürür. Tecavüzcüyü öldür gitsin abi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

En Çok Okunanlar

Kuantum NOKTA Mikroiğne Aşılama ve BİLL GATES

Yazılarımın çoğunda antik dönemlerden günümüze insan DNA'sı üzerinde yapılan değişimler ve deformeler hakkında fikirlerimi beyan ettim. Bu girişimlerin en güncel aşmasını ifşa ediyorum;    Bill Gates;  Bill ve Melinda gates vakfı adı altında  bağlı olduğu bu karanlık oluşum,  (Buna anunnaki mi dersiniz, negatif plan mı, illuminati veya lusiferian; satanism vs...) insan DNA'sını değiştirmeye yönelik yeni bir tür çip üzerinde çalışıyorlar ve sanırım son aşamalarına dahi gelmiştir. Zaten koronavirüs salgınının amacı da insanları buna hazırlamaktır. Onların birbirini suçladığına bakmayın. ABD, Çin'i suçlar, Çin ABD'yi, Hepsi birbirini suçlar dururlar bu onların oyalama ve kafa karıştırma ve en önemlisi KORKU salma yöntemlerinden birdir. Bu yeni tip ÇİP Mikroiğne aşı sistemi olarak tanımlanıyor. KUANTUM yapılı bir nanoçiptir. Başka deyişle bir nanokuantum çip veya programlanabilir bir kuantum yazılım sistemi gibidir. Burada benim kendi düşünceme göre dah

Antarktika Uygarlığı

Dünya’nın her iki kutup bölgeleri olarak bildiğimiz ıssız ama aslında ıssız olmayan alanlarda oldukça yüksek teknolojik varlıklar yaşamaktadır. Her iki kutupta da üsleri olan ancak Güney kutbunda ana merkezleri olan Antarktika uygarlığının kökenleri çok antik dönemlere Atlantis’e kadar uzanır. Atlantis’in Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak inşa ettikleri bir uygarlık olduğunu söyleyebiliriz.   Antarktika uygarlığının Agartha ve Atlantis, Mu gibi antik medeniyetlerin devamı olduğunu da. Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak medeniyet inşa eden Atlantis’lilerin oldukça mücadeleci bir geçmişleri var. Agartha inşa edilmeden önceki yüzey savaşları, Negatif ittifakın yüzeyi ele geçirilmeleri, bir süre sonra ise püskürtülerek geri çekilmeleriyle yüzeydeki Atlantis uygarlığı inşa edilmişti. Sirius’lular Orion’daki yaşamın özellikle dragonoid türlerce istila edilişinden sonra hareket geçtiler. Bu varlıklar Arkon’ların kontrolü altındadır ve halen evrenimizin farklı noktalarında istilacı ve s

Negatif Enerjiler ve Etkilerden Korunmak için Tavsiyeler

Metafiziksel olarak yaşanan negatif durumların ana sebebi frekansın düşük olmasıdır. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak frekans yükseldiği zaman negatif durumlar da zamanla ortadan kalkar. Özellikle negatif enerjili varlıkların etkisinde olduğunu düşünenlere tavsiyem, pozitif anlamda frekansınızı yükseltin. Bunun için de 1- En başta Yaratıcı'yla aranızdaki bağı güçlendirin. Bunun için ona odaklanıp dua edin. Sadece O'nu hissedin. O beşer değildir. Sizi duyar. Yeterki inanarak  ve samimiyetle ona odaklanın. Onun enerjisini ve yoğun sevgi frekansını algılamaya çalışın. 2- Hakiki gül suyu hergün evinize ve cildinize sürdüğünüzde zamanla frekansınızın arttığını göreceksiniz. Evinizin köşelerine koyacağınız büyük parçalar halinde kaya tuzu (küçük çocukların ulaşamayacağı) evinizin negatif enerjisini emer ve etkisiz hale getirir. 3- Doğayla zaman geçirin. Ağaçlara sarılın. Onlara sizdeki negatif enerjiyi almasına izin verin. Çiçekleri koklayın. 4- Çıplak ayak temiz t

Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma ve Derleme

  Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma Derlemesi   UYARI:   Önereceğimiz çözümler Çocuklar, Hamileler, Kalp ve tansiyon hastalarında, alerjik bünyelerde ve diğer ciddi rahatsızlığı bulunan kişilerde Doktora danışarak ve Temkinli kullanılmalıdır.       Günümüzde insan veya insan formundaki diğer türlerin Tanrıcılık oynaması ve bu ilahi nizama karşı durmaları oldukça belirgin ve hissedilir hale gelmiştir. İnsanın yaratılışıyla başlayan bu sürecin belki de milyonlarca yıllık bir geçmişi vardır. Bu gün geldiğimiz noktada bilim ve ilim adı altında insanlara empoze edilen veya dayatılan olguların tamamının masum olduğunu düşünmek saflık olur. Biyolojik, kimyasal, Frekansal, Gıda, Giyim, Eğitim, Siyaset, Medya, Müzik ve aklımıza gelen her alan bu bilinmez sandığımız ama aslında bilinen aklın kontrolü altındadır. Son zamanlarda pandemiyle birlikte bu daha da hissedilir hale geldi. Aslında hep vardı fakat fark edilme seviyesi artmış oldu. Nüfusu azaltma ve kalan insanları

TEKGÖZ, 3.GÖZ Nedir? Ne Değildir?

Özet olarak: Antik medeniyetlerden günümüze kadar gelen birçok sembol vardır. Bunların çoğu tek bir anlama sahip değil birçok anlamı vardır. Tek göz sembolü de bunlardan biridir. Birçoğumuz bu sembolün negatif anlamı olan şekliyle tanıdık. Ancak temelde iki çeşit tekgöz sembolü olduğunu ve bunların her birinin düalitenin iki ucundaki anlamları temsil ettiğini bilmeliyiz. Sembolik olarak kullanılan tekgöz Horus’un gözü mitlerdeki anlatımları değerlendirdiğimde her iki anlamı da bir arada taşıdığını görüyorum. Aslında Horus’sun gözü düalitenin savaşını anlatıyor diyebilirim. Daha sonra hikâyenin yön değiştirmesiyle ve Seth’in kör kalmasıyla iki farklı manaya bürünüyor ve ayrışıyor. Biri aydınlık diğeri ise karanlık alemleri temsil eden semboller haline geliyor.  El ile veya başka bir şekilde kapatılıp oluşturulan tek göz sembolü karanlık varlıkları ve onlara bağlı toplulukları temsil eder. Bunun kökenleri ayrıca Gnsotik metinlerdeki karanlık alemde hapsolup ışık alem yani ruhsal al