Ana içeriğe atla

Antik Çağlardan Günümüze Anunnakiler ve Arkonların İnsanlar Üzerindeki Etkileri

Antik çağlarda negatif varlıklar fiziksel olarak insanlarla birlikte aynı frekans alanında yaşıyorlardı. Yani onları fiziksel gözlerimizle görebiliyorduk. İnsanlar üzerindeki etkileri günümüzden farklı yöntemler kullanarak gerçekleşiyor olsa da hemen hemen aynı amaçlar içindi diyebiliriz. Ancak günümüzde insan gruplarının da kendi türlerine ihanetlerini göz önünde bulundurduğumuzda bu manipüle ve etkilerin boyutları ciddi derecede daha yoğun ve daha şiddetli olduğunu göreceğiz.

Negatif varlıklar deyince akla ilk gelen tür reptilianlar oluyor ama aslında reptilianlar da köle bir ırktır. Anunnaki; Gökten gelenler mi yoksa ANU'nun soyundan gelenler mi anlamında diye soracak olursak bence her ikisi de doğru tanım olacaktır. ANU bir melez archon’dur yani eterik ziftimsi bir varlığın bedensel olarak DNA zincirlerinde en yoğun genleri ANU’da parazitlenmiştir. Dolayısyla ANU’nun etkilediği ve ANu’dan doğan nesile veya türler Anunnaki olarak bilinirler.
Anunnaki ittifakı farklı türlerden oluşan ve esasen Archon'lar olarak bilinen etrik varlıkların bedenlerini kullandıkları türlerin toplam adıdır. Bu varlıklara bedenlik edenlerden biri de Yılanoğullarıdır ki biz negatifize olan bu türe Reptilian veya sürüngenimsiler diyoruz. 

Bizim türümüze ihanet eden ABD merkezli ancak dünyanın her yerinde etkin olan bazı insan oluşumları modern kaosun en önemli mimarlarındandır. Keza antik Kaos'un mimarları kâhinler ve büyücülerdi. Günümüzde yine büyücüleri ve kâhinleri kullanarak insanoğluyla dolaylı iletişimler kuran Archonlar (şeytanlar/demonlar) anunnaki ittifakını yüzbinlerce yıl önce tesis ettiler. 
ABD’nin karanlık yöneticileri İngiliz firavunluğunun bir koludur ve anunnakilerin köle temsilcileri yani Reptilian'lar ve onların biyorobotik elçileri Gri'ler vasıtasıyla anlaşmalar yaparak dünya insanına ihanet etmiştirler. Çünkü bu yöneticiler ziftimsi varlıklar yani Arkonların parazitlendiği bedenlerden oluşuyor. Kaçırılmalara ve alıkonulmalara müsaade ederek karşılığında uzay teknolojileri hakkında bilgi alışverişi yapıyorlar. Bu alıkonulma ve kaçırılmalar neticesinde alınan sprem ve yumurtları kullanarak ürettikleri birçok insan gözlerini yeraltı üstlerde açmış, kendini besili hayvanlar gibi bilmiştir. Birçoğu hayatının ilk yılında sapkın ayinlere kurban edilmiş, bir kısmı da vampirimsi varlıklar için kan kaynağı olarak sunulmuştur. Bu varlıklarca alınma sonucu kaybolan ve kaçırılan ve geri dönmeyen insanların ve çocukların akıbetinden hiç bahsetmeyelim.
Tüm bunları öğrenmek bizleri ürkütüyor ve üzüyor olsa da gerçekleri saklamalarına yardımcı olamayacağım için paylaşmak zorundayım. Zira bu varlıkların bir sonraki aşamada insanları manipüle ve kontrol etmek için atacakların en önemli adım son derece tehlikeli ve ciddi bir durumdur.
5G hakkında uyarılar yaptığımızda bunu saçmalık ve komik bulan kişiler bunu iyi okusunlar. 5G insanları zihinsel ve fiziksel anlamda tam köle haline getirmek için kullanacakları teknolojin sadece görünen kısmıdır. Chemtrails ve Haarp gibi komplo teorisi olarak kabul edilen uygulamalarla insanların bedenleri ve zihinleri Arkonların kullanımı ve parazitlenmesi veya melez bir tür üretmeleri için uygun hale getiriliyor.
ABD ve diğer karanlık oluşumlarla anlaşma yaptıklarına göre antik çağlarda insanlara yaptıklarını bu sefer insanların da kullanabileceği teknolojiyi kullanarak yapmaya çalışıyorlar. Dikilitaşlar yerine baz istasyonları ve telefon kulelerini inşa ettiler. Amaçları tüm insanları toplu şekilde yönlendirme ve kontrol etmektir. TV teknolojisini insanlara sunmalarından amaç da buna zemin hazırlamaktı. Artık sizin bedeninize Rfid gibi çipler yerleştirmelerine gerek kalmayacak. Çünkü insanların ellerinde kitlesel olarak kontrol edebilecekleri daha etkili teknoloji ve uygulamalar mevcuttur. Chemtrails, Frekansal Haarp silahları ve 5G gibi frekans ve manyetik dalgalar yayan teknolojilerle insanların frekansını kodlamayı veya DNA’larını değiştirerek parazitlendirmeyi hedefliyorlar.

Bundan nasıl korunabilir veya nasıl buna engel oluruz diye soracak olursak ben de henüz cevabını net olarak bilmiyorum, çünkü kendimizi 5.boyutun yüksek frekansında sabit ve aktif tutamadığımız sürece bunlardan korunamayacağız. Bu güne kadar pozitif varlıkların tüm çabaları insanları bütünsel olarak bir frekans yükselişe geçmelerini sağlamaktı. Maalesef ki bütün olarak bu frekansa ulaşamadık henüz. Özetle pozitif enerji üretimimiz yetersizdir. 
Evlerimize frekansları geri tepecek taşlar, materyaller yerleştirebilir, evlerimizi özel malzemelerle yapabiliriz. Özel şapkalar veya giysiler üretebiliriz. Unutmayalım bu savaş insan ve demonlar/arkonlar arasında olan antik bir savaşın devamıdır.

11.05.2019 ; ©Hazar Tandoğan

Yorumlar

En Çok Okunanlar

Kuantum NOKTA Mikroiğne Aşılama ve BİLL GATES

Yazılarımın çoğunda antik dönemlerden günümüze insan DNA'sı üzerinde yapılan değişimler ve deformeler hakkında fikirlerimi beyan ettim. Bu girişimlerin en güncel aşmasını ifşa ediyorum;    Bill Gates;  Bill ve Melinda gates vakfı adı altında  bağlı olduğu bu karanlık oluşum,  (Buna anunnaki mi dersiniz, negatif plan mı, illuminati veya lusiferian; satanism vs...) insan DNA'sını değiştirmeye yönelik yeni bir tür çip üzerinde çalışıyorlar ve sanırım son aşamalarına dahi gelmiştir. Zaten koronavirüs salgınının amacı da insanları buna hazırlamaktır. Onların birbirini suçladığına bakmayın. ABD, Çin'i suçlar, Çin ABD'yi, Hepsi birbirini suçlar dururlar bu onların oyalama ve kafa karıştırma ve en önemlisi KORKU salma yöntemlerinden birdir. Bu yeni tip ÇİP Mikroiğne aşı sistemi olarak tanımlanıyor. KUANTUM yapılı bir nanoçiptir. Başka deyişle bir nanokuantum çip veya programlanabilir bir kuantum yazılım sistemi gibidir. Burada benim kendi düşünceme göre dah

Antarktika Uygarlığı

Dünya’nın her iki kutup bölgeleri olarak bildiğimiz ıssız ama aslında ıssız olmayan alanlarda oldukça yüksek teknolojik varlıklar yaşamaktadır. Her iki kutupta da üsleri olan ancak Güney kutbunda ana merkezleri olan Antarktika uygarlığının kökenleri çok antik dönemlere Atlantis’e kadar uzanır. Atlantis’in Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak inşa ettikleri bir uygarlık olduğunu söyleyebiliriz.   Antarktika uygarlığının Agartha ve Atlantis, Mu gibi antik medeniyetlerin devamı olduğunu da. Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak medeniyet inşa eden Atlantis’lilerin oldukça mücadeleci bir geçmişleri var. Agartha inşa edilmeden önceki yüzey savaşları, Negatif ittifakın yüzeyi ele geçirilmeleri, bir süre sonra ise püskürtülerek geri çekilmeleriyle yüzeydeki Atlantis uygarlığı inşa edilmişti. Sirius’lular Orion’daki yaşamın özellikle dragonoid türlerce istila edilişinden sonra hareket geçtiler. Bu varlıklar Arkon’ların kontrolü altındadır ve halen evrenimizin farklı noktalarında istilacı ve s

Melezleme programı, Chemtrails ve Arkonlar ; İfşaat

Dünya, iklimini değiştirmiyor. Küresel ısınma da bir aldatmaca. Manipülatif bir söylenti. Dünyanın enerji alanı değişiyor. Dünya bizim için değil onlar için yaşanmaz frekansa ulaşıyor. Bu nedenle de iklimi değiştirmek ve dünyanın ısı, enerji ve atmosfer dengesini bozmak isteyenler var. Bunun için en gözle görülür uygulamalarıysa Chemtrails 'dir. Son zamanlarda özellikle de 1950’lerden sonra insanlık bilinç ve zihinsel algı olarak farklı ve önceki evreye göre daha yüksek bir seviyeye ulaşmak için önemli değişimler yaşamaya başladı. Bu değişimin insanlık için getireceği en önemli durumun bütünsel yükselişin temellerini oluşturmaya yönelik adımlar ve dünya genelinde farkındalıklar yaratarak insanlığın algısal ve titreşimsel yükselişine sebepler oluşturmaktır. Bir sonraki yüksek frekans insan varlığının oluşumuna sebepler yaratan yeni enerji rezonansları ve titreşim alanları yükselmeye odaklı ve yatkın olan biz insanoğulları için son derece önemli ve pozitif bir gelişme olsa da

Negatif Enerjiler ve Etkilerden Korunmak için Tavsiyeler

Metafiziksel olarak yaşanan negatif durumların ana sebebi frekansın düşük olmasıdır. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak frekans yükseldiği zaman negatif durumlar da zamanla ortadan kalkar. Özellikle negatif enerjili varlıkların etkisinde olduğunu düşünenlere tavsiyem, pozitif anlamda frekansınızı yükseltin. Bunun için de 1- En başta Yaratıcı'yla aranızdaki bağı güçlendirin. Bunun için ona odaklanıp dua edin. Sadece O'nu hissedin. O beşer değildir. Sizi duyar. Yeterki inanarak  ve samimiyetle ona odaklanın. Onun enerjisini ve yoğun sevgi frekansını algılamaya çalışın. 2- Hakiki gül suyu hergün evinize ve cildinize sürdüğünüzde zamanla frekansınızın arttığını göreceksiniz. Evinizin köşelerine koyacağınız büyük parçalar halinde kaya tuzu (küçük çocukların ulaşamayacağı) evinizin negatif enerjisini emer ve etkisiz hale getirir. 3- Doğayla zaman geçirin. Ağaçlara sarılın. Onlara sizdeki negatif enerjiyi almasına izin verin. Çiçekleri koklayın. 4- Çıplak ayak temiz t

Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma ve Derleme

  Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma Derlemesi   UYARI:   Önereceğimiz çözümler Çocuklar, Hamileler, Kalp ve tansiyon hastalarında, alerjik bünyelerde ve diğer ciddi rahatsızlığı bulunan kişilerde Doktora danışarak ve Temkinli kullanılmalıdır.       Günümüzde insan veya insan formundaki diğer türlerin Tanrıcılık oynaması ve bu ilahi nizama karşı durmaları oldukça belirgin ve hissedilir hale gelmiştir. İnsanın yaratılışıyla başlayan bu sürecin belki de milyonlarca yıllık bir geçmişi vardır. Bu gün geldiğimiz noktada bilim ve ilim adı altında insanlara empoze edilen veya dayatılan olguların tamamının masum olduğunu düşünmek saflık olur. Biyolojik, kimyasal, Frekansal, Gıda, Giyim, Eğitim, Siyaset, Medya, Müzik ve aklımıza gelen her alan bu bilinmez sandığımız ama aslında bilinen aklın kontrolü altındadır. Son zamanlarda pandemiyle birlikte bu daha da hissedilir hale geldi. Aslında hep vardı fakat fark edilme seviyesi artmış oldu. Nüfusu azaltma ve kalan insanları

TEKGÖZ, 3.GÖZ Nedir? Ne Değildir?

Özet olarak: Antik medeniyetlerden günümüze kadar gelen birçok sembol vardır. Bunların çoğu tek bir anlama sahip değil birçok anlamı vardır. Tek göz sembolü de bunlardan biridir. Birçoğumuz bu sembolün negatif anlamı olan şekliyle tanıdık. Ancak temelde iki çeşit tekgöz sembolü olduğunu ve bunların her birinin düalitenin iki ucundaki anlamları temsil ettiğini bilmeliyiz. Sembolik olarak kullanılan tekgöz Horus’un gözü mitlerdeki anlatımları değerlendirdiğimde her iki anlamı da bir arada taşıdığını görüyorum. Aslında Horus’sun gözü düalitenin savaşını anlatıyor diyebilirim. Daha sonra hikâyenin yön değiştirmesiyle ve Seth’in kör kalmasıyla iki farklı manaya bürünüyor ve ayrışıyor. Biri aydınlık diğeri ise karanlık alemleri temsil eden semboller haline geliyor.  El ile veya başka bir şekilde kapatılıp oluşturulan tek göz sembolü karanlık varlıkları ve onlara bağlı toplulukları temsil eder. Bunun kökenleri ayrıca Gnsotik metinlerdeki karanlık alemde hapsolup ışık alem yani ruhsal al