Varoluşu Anlamaya ve Anlatmaya Çalışan Bir Yolcu...

Bir maddenin titreşim frekansı yükseldikçe görünmez olur. Neye göre? Bulunduğu boyutun titreşim seviyesine göre. Dolayısıyla süptil olanın da bir kütlesi vardı r. Atom ve atom altı parçacıkların titreşimi düştükçe kütlenin katılık oranı artar. Titreşme oranı arttıkça atomların ve atomaltı parçacıkların hareket hızı da artar. Üst boyutlarda yüksek titreşimli varlıklar yaşar. Bizim boyutumuzda bu varlıklar görünmezdir. Zira titreşim frekanslarını algılamayız veya başka deyişle bu varıkların titreşim frekansı 3.boyut titreşimine göre yüksektir. Bedenimiz 3.boyuta uyumlu olarak titreşir. 7 bedenmizden biri olarak astral bedenimiz değişken titreşimlere sahiptir. Yani titreşme seviyesinde sadece fiziksel bedenimiz değil, eterik ve astral ve süptil bedenlerimiz de etkilidir. Bu nedenle astral bedenimiz üst boyutlara ve alt boyutlara geçişler yapabilir. Fiziksel bedenimizle bunu yapabilmemiz için titreşimimizi o boyutlara uyumlu hale getirmemiz gerekiyor. Her varlık bulunduğu boyutun

Daha önceki yazılarımda, video yayınlarımda ve de kozmik İfşaat isimli kitabımda pozitif ittifakın Dünyanın etrafında devasa bir uzay gemisi inşa ettiğini yazdım. Bunun sebebi olarak da dünyada gerçekleşen birçok galaktik savaş ve bunun neticesinde dünyadaki canlıların ve insan türünün büyük ölçüde zarar gördüğünü, bir müddet yeraltında yaşadıklarını ve ondan sonraki süreçte gerçekleşen bu savaşlar nedeniyle evrensel konsey tarafından yasaklar geldiğini de Genesis Kozmik ifşaat kitabımda yazmıştım. Dünya küresinde yararlı ve yararsız güçler karşı karşıyaydı. Pozitif ve negatif ittifak artık fiziksel görüş alanımızdan çıkmaları gerekiyordu. Sirius'lular ve Anu ittifakına bağlı özellikle reptoid türler fiziksel alanımızdan çıkmak zorundaydı.  Evrensel konsey tarafından bildirilen yasaya göre dünyada bulunan dünyadışı varlıkların fiziksel olarak insan boyutundan çıkmaları ve fiziksel müdahalelerin son bulması istendi. Pozitif ittifak üyeleri içerisinde ki bunun en başında bir grup

Dünya boyutu çok uzun zamandır manipülasyonlarla yönetilmektedir ve bu manipülasyonlar aslında sizin tekâmül yolundaki deneyimlerinizi oluşturuyor. Sizler dünya insanları olarak kendi frekans kolektifinizin kaderini kendiniz belirliyorsunuz. Bunu tercihleriniz ve kendi iradenizi kullanarak yapıyorsunuz. Keza sizlere sunulan seçenekler sizin yarattığınız seçenekler ve şartlar değildir. Bu seçenekleri kendiniz sunabilmeniz ve belirleyebilmeniz için öncelikle farkındalık ve algı olarak kendinize açılımlar sağlamalısınız. Farkındalığa ulaşmak için çabalamadığınız için tüm olanlardan siz kendiniz sorumlusunuzdur.   Dünya insanı olarak sizler dünyadışı olarak tanımladığınız bizlerden mucizeler bekliyorsunuz oysa esas mucize sizin kendi ruhsal planınızda saklıdır. O mucizeleri ortaya çıkarmak da yine sizin kendi çabanıza bağlıdır. Bizlerse o mucizeleri ortaya çıkarmanız için binlerce yıldır sizlere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Evrenimizde hepimiz bütün olarak birbirimizden sorumluy

Antik Kaos ve Modern Kaos. Kendimizi kandırmayalım. Enerjisel anlamda bazılarımız evet gerçekten de en üst seviye farkındalığa ulaşmış durumda olabiliriz. Keza bu dünyanın nasıl bir bataklığa dönüştüğünü ve ancak toplu uyanışla bu durumdan çıkabileceğimizi de görüyor ve farkındayız. Evet! Dünya sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da üst frekansa geçme aşamasındadır, lakin öyle sancılı bir dönemde yaşıyoruz ki adeta bir kasırganın içinde döne döne; sağa sola savrularak ilerliyoruz. Elbette bu fırtınanın sonu aydınlık ve ferahlık olacaktır ama bu ani olmayacağına göre uzun yıllar sürecek bir kaostan sonra gerçekleşecektir. Bizim için bu evreyi iyi yönetmek ve bu kaotik durumdan en az kayıpla çıkmak son derece önemlidir. Kayıptan kastım nedir diye sorabilirsiniz. Ruhsal anlamda kazanmamız gereken bir savaş var. İyilik ve kötülüğün savaşı! Bizi sömüren türler ve bizim aramızda olan bir savaş. Ancak bu savaşı kazanmak için hepimiz bilinçli ve farkındalıkla, ne istediğimizi bilerek i