Ana içeriğe atla

Kehf'in Arayışında-2

Kehf kelimesi başlı başına ilginç ve çok yönlü bir kelimedir.
Kaf, Kehf, Kufu, khufu Kuhuf vs..

İşin en gizemli yani ise KEHF suresinde anlatılan olayların hepsinin ZAMAN ile alakalı olmasıdır.


Farklı bir açıdan bakalım:


9-Yoksa sen Ashab-ı Kehf ve Rakim'ın, ayetlerimizden şaşılacak bir olay olduklarını mı sandın?

10-O vakit o genç yiğitler KEHF’e çekildiler ve şöyle dediler: " Ey Rabbimiz, bizlere tarafından bir rahmet ihsan et ve bizim için işimizden bir muvaffakiyet hazırla!"

Daha önce de bahsettiğim gibi KEHF kelimesi gizemli ve garip bir kelimedir. Arapçada mağara kelimesinin karşılığı ĞAR kelimesidir.


KEHF ise yapay olarak oluşmuş kuytu yer, sığınak gibi anlamlar taşımaktadır. Ben bu kelimelerin ikisini de google resimlerde arattım. Kehf kelimesini arattığımda karşıma insan eli ile yapılmış kuytu ve oyuklar, yer altı binaları ve buna benzer yerler çıktı. ĞAR kelimesini arattığım da ise karşıma doğal ve dağlarda oluşan bildiğimiz mağaralar çıktı.
Şimdi buradan yola çıkarak çok önemli bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum.

18/18. Kendileri uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmıştı. Eğer onların durumlarına muttali olsa idin dönüp onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı.
Bu ayet matematiksel açıdan ilginçtir.
1+8=9, 8+1=9
9+9= 18, 9x9= 81
Bu burada dursun.
18/18 ayetindeki… Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmıştı… Cümlesi bana şimşek etkisi yaptı. Adeta yıldırım çarpmış gibi oldum. Aşağıdaki resme dikkatle bakınız.
                                                     Sfenks (Abulhol)


Evet, bu Sfenks veya Arapça deyişiyle Abulhol (ابوالهول), Anlamı ise Panik ve korkunun babası (kaynağı) veya başka deyişle korku heykeli.
Neden böyle bir isim verildiği de hayli gariptir. Görüldüğü gibi Sfenks ön kollarını uzatmış ve iki kolunun arasında da bir giriş var. Birçok araştırmacı ve arkeolog Sfenks’in aslında ilk olarak bir aslan kafasına sahip olduğunu sonralar bunu değiştirerek bugünkü şekle gelindiği görüşündedir.



Ne demiş İran’lı şair “Sadi Şirazi” :
Ba bedan yar geşt hemser i lut
Hanidan ı nübüvveteş gom şod
Segi eshabi kehf ruzi çend
Pey e nikan gereft o merdom şod


Çevirisi :
Lut’un eşi kötülerle dost oldu
Nübüvvet soyunu kaybetti
Ashabi kehfin köpeği birkaç gün
İyilerle dost oldu, o da insan oldu

ابوالهول” kelimesinin Ebced hesaplaması:

ا + ب + و + ا + ل + ه +و + ل
1+ 2 + 6 + 1 + 30 + 5 + 6 + 30 = 81
18/18 ayetindeki hesaplamayı hatırlayalım: 1+8=9 , 8+1=9
9+9= 18 , 9x9= 81
Sizce böyle bir matematiksel bağlantının sebebi nedir?

SFENKS hakkında biraz bilgi:
Sfenks Google Earth Çekim.





“Kafası koç, kuş veya insan, gövdesi ise uzanan bir aslan şeklini alan heykel. İlk önce Antik Mısır'da rastlanan Sfenks, antik Yunan mitolojisinde büyük kültürel önem taşımıştır ve ismini buradan almıştır (Yunanca: Σφιγξ, Sphinks). Sözcüğün Mısırca’daki orijinal biçimi kepes ankh ya da “yaşayan heykel” anlamında şeşep (sheshep) ankh'tır. Sfenkslerin en tanınmışı Büyük Gize Sfenksi'dir.

Mısır sfenksi antik bir efsanevi yaratıktır. Gövdesi uzanan bir aslan ve kafası genellikle bir firavunun kafasının şeklini alır. Aslanlar güneş ile bağlantıları nedeniyle antik Mısırlılar tarafından kutsal hayvan sayılırlardı.
En büyük ve en ünlü olanı, Gize platosunda Nil Nehri'nin batı kıyısında bulunan Büyük Gize Sfenksi'dir. Gize Sfenksi doğuya bakar ve pençelerinin arasında bir tapınak yer alır. Aslan gövdeli, insan başlı bu Sfenksin uzunluğu 73 metre, yüksekliği 20metre yüzünün genişliği 5 metredir.
Bir adıda 'Harmakis' olan Sfenks, doğan güneşi ve firavun için yeniden dirilişi temsil eder.
Yüzünün doğuya dönük oluşu, Güneş Tanrısı RA'yı her sabah doğar doğmaz görmesi içindir. Yapıldığı zaman ön ayaklarının arasında kurban için bir sunak olduğu kalıntılarda yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkartılmıştır. Sfenksin yüzünün firavun Kefren'e ait olduğu sanılır ve yapılış tarihini Dördüncü Hanedanlık (MÖ 2723 - 2563) dönemine denk getirir. Fakat bazı alternatif teoriler sfenksin Eski Hanedanlık döneminden önce (hatta bir teoriye göre tarih öncesi) yapıldığını iddia eder. Diğer ünlü Mısır sfenksleri arasında Menfis'in kaymaktaşı sfenksi ve Karnak yakınlarında eskiden dokuz yüz adet olduğu sanılan koç kafalı sfenksler yer alır.
Antik Mısırlıların heykele ne ad verdikleri henüz bilinmiyor. Büyük Sfenks'e Arapça verilen isim, Ebu el-Hôl, "Dehşetin Babası" anlamına gelir. Yunancada Sphinx adı verilmiş olmasına rağmen heykelin kafası bir kadına değil erkeğe aittir.”
18 suresin 18 ayetinde anlattığı gibi, sfenks ön ayaklarını öne uzatmış ve oturuyor. Üstelik girişte aynen ayette anlattığı gibidir. Peki, gerçekten de KEHF ashabının piramitlerle alakası olabilir mi?
KEHF kelimesinin KHUFU (KEOPS) kelimesine benzerliği ve hatta diğer piramitlerin isimleri de ilginçtir. Keops Piramidi-Kefren-Mikerinos…
Nedense isimler KEHF kelimesi ile benzerlik göstermektedir. Hatta mikerinos kelimesi Tevratta’ki 7 uyurların bazılarının isimlerini andırıyor.
Bereket duasındaki isimleri :
Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernüş, Debernüş, Şazenüş, Kefetatayyuş, Kıtmîr.“
Hristiyanlıkta bahsedilen efsaneye dönecek olursak bu efsaneye göre 7 hristiyan genç bir mağaraya köpekleriyle birlikte sığınırlar. Aradan yüzyıllar geçtikten sonra tekrar uyanıp şehre inerler. Bunlar Hristiyanlıkta Malta, Malchus, Martinianus, Dionysius, Joannes, Serapion, ve Constantinus adındaki azizlerdir. Başka kaynaklar başka isimler verir. Bu kişilerin adlandırılması İslamiyet'te de yapılmıştır. Hikâyenin Hıristiyan kaynaklarındaki anlatımda mağara içinde bu kişilerin ne kadar uzun bir süre kaldıklarına ilişkin farklı süreler verilmiştir.
Bu isimlerin Kuranda geçmediğini belirtmek isterim. Belki de Kuran’daki Ashabı kehf ve yedi uyurlar hikâyesi ikisi ayrı ve tamamen farklı olaylardır.
Zira Kuran’da açıkca bu kişilerin sayısının kimse tarafından bilinmediğini yazar.

22.(Kimileri): "Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir." diyecekler; (kimileri de): "Beştir, altıncıları köpekleridir." diyecekler. Her ikisi de gaybi taşlama=bilinmeyen şey hakkında tahmin yürütmektir. (Bir kısmı da): "Yedidir, sekizincileri köpekleridir." diyecekler. De ki: "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir; onları insanlardan ancak pek azı bilir." Artık bunlar hakkında bildirilenin dışında bir tartışmaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye birşey sorma!
Sfenks antik bir efsanevi yaratıktır. Gövdesi uzanan bir aslan ve kafası genellikle bir Firavunun kafasının şeklini alır. Aslanlar güneş ile bağlantıları nedeniyle antik Mısırlılar tarafından kutsal hayvan sayılırlardı.
En büyük ve en ünlü olanı, Gize platosunda Nil Nehri'nin batı kıyısında bulunan Büyük Gize Sfenksi'dir. Gize Sfenksi doğuya bakar ve pençelerinin arasında bir tapınak yer alır. Aslan gövdeli, insan başlı bu Sfenksin uzunluğu 73 metre, yüksekliği 20metre yüzünün genişliği 5 metredir. Bir adıda 'Harmakis' olan Sfenks, doğan güneşi ve firavun için yeniden dirilişi temsil eder. Yüzünün doğuya dönük oluşu, Güneş Tanrısı RA'yı her sabah doğar doğmaz görmesi içindir. Yapıldığı zaman ön ayaklarının arasında kurban için bir sunak olduğu kalıntılarda yapılan kazı çalışmalrında ortaya çıkartılmıştır. Sfenksin yüzünün firavun Kefren'e ait olduğu sanılır ve yapılış tarihini Dördüncü hanedanlık (MÖ 2723 - 2563) dönemine denk getirir. Fakat bazı alternatif teoriler sfenksin Eski Hanedanlık döneminden önce (hatta bir teoriye göre tarihöncesi) yapıldığını iddia eder. Diğer ünlü Mısır sfenksleri arasında Menfis'in kaymaktaşı sfenksi ve
Karnak yakınlarında eskiden dokuz yüz adet olduğu sanılan koç kafalı sfenksler yer alır.
Antik Mısırlıların heykele ne ad verdikleri henüz bilinmiyor. Büyük Sfenks'e Arapça verilen isim, Ebu el-Hôl, "Dehşetin Babası" anlamına gelir.
Uunanca’da Sphinx adı verilmiş olmasına rağmen heykelin kafası bir kadına değil erkeğe aittir. Ayrıca günümüzde bu sfenksin uzaylılar tarafından yapıldığı düşünülmektedir.
Diğer bir ayrıntı ise Sfenks’in içindeki mezarların en öndeki bir aslan aittir.


Anubis




Piramitlerin içindeki Anubis heykeli daha da dikkat çekici. Zira bu heykelde Kehf suresindeki anlatım gibi iki kolunu öne uzatmış ve kapı girişinde beklemektedir. Belki de gerçekten orada bu hikaye yaşandı ve bu hikayeyi geleceğe aktarmak adına bu heykeller yapıldı. Kim bilir?!

©Hazar Tandoğan
31.07.2017

Yorumlar

  1. Selamlar. Bağdat'ta sabah namazını kılarken, birden içimden ashabı keyfin mısır piramitleri ve mumyalanmış kralları ile bir ilgisi var mıdır diye düşünüverdim. Ve bir tez kurdum kendimce. acaba dedim, ashabı keyf olayı orda mı oldu da üzerine piramitler yaptılar da terkar dirilebileceklerini görüp mumyalatmaya mı başladılar diye yemek sabahın bu saatinde aramaya koyuldum internetten. Siz de bir şekilde bi bağlantı olduğunu sezmiş ve bir takım açıklamalarda bulunmuşsunuz. ilginç. güzel.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

En Çok Okunanlar

Kuantum NOKTA Mikroiğne Aşılama ve BİLL GATES

Yazılarımın çoğunda antik dönemlerden günümüze insan DNA'sı üzerinde yapılan değişimler ve deformeler hakkında fikirlerimi beyan ettim. Bu girişimlerin en güncel aşmasını ifşa ediyorum;    Bill Gates;  Bill ve Melinda gates vakfı adı altında  bağlı olduğu bu karanlık oluşum,  (Buna anunnaki mi dersiniz, negatif plan mı, illuminati veya lusiferian; satanism vs...) insan DNA'sını değiştirmeye yönelik yeni bir tür çip üzerinde çalışıyorlar ve sanırım son aşamalarına dahi gelmiştir. Zaten koronavirüs salgınının amacı da insanları buna hazırlamaktır. Onların birbirini suçladığına bakmayın. ABD, Çin'i suçlar, Çin ABD'yi, Hepsi birbirini suçlar dururlar bu onların oyalama ve kafa karıştırma ve en önemlisi KORKU salma yöntemlerinden birdir. Bu yeni tip ÇİP Mikroiğne aşı sistemi olarak tanımlanıyor. KUANTUM yapılı bir nanoçiptir. Başka deyişle bir nanokuantum çip veya programlanabilir bir kuantum yazılım sistemi gibidir. Burada benim kendi düşünceme göre dah

Antarktika Uygarlığı

Dünya’nın her iki kutup bölgeleri olarak bildiğimiz ıssız ama aslında ıssız olmayan alanlarda oldukça yüksek teknolojik varlıklar yaşamaktadır. Her iki kutupta da üsleri olan ancak Güney kutbunda ana merkezleri olan Antarktika uygarlığının kökenleri çok antik dönemlere Atlantis’e kadar uzanır. Atlantis’in Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak inşa ettikleri bir uygarlık olduğunu söyleyebiliriz.   Antarktika uygarlığının Agartha ve Atlantis, Mu gibi antik medeniyetlerin devamı olduğunu da. Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak medeniyet inşa eden Atlantis’lilerin oldukça mücadeleci bir geçmişleri var. Agartha inşa edilmeden önceki yüzey savaşları, Negatif ittifakın yüzeyi ele geçirilmeleri, bir süre sonra ise püskürtülerek geri çekilmeleriyle yüzeydeki Atlantis uygarlığı inşa edilmişti. Sirius’lular Orion’daki yaşamın özellikle dragonoid türlerce istila edilişinden sonra hareket geçtiler. Bu varlıklar Arkon’ların kontrolü altındadır ve halen evrenimizin farklı noktalarında istilacı ve s

Melezleme programı, Chemtrails ve Arkonlar ; İfşaat

Dünya, iklimini değiştirmiyor. Küresel ısınma da bir aldatmaca. Manipülatif bir söylenti. Dünyanın enerji alanı değişiyor. Dünya bizim için değil onlar için yaşanmaz frekansa ulaşıyor. Bu nedenle de iklimi değiştirmek ve dünyanın ısı, enerji ve atmosfer dengesini bozmak isteyenler var. Bunun için en gözle görülür uygulamalarıysa Chemtrails 'dir. Son zamanlarda özellikle de 1950’lerden sonra insanlık bilinç ve zihinsel algı olarak farklı ve önceki evreye göre daha yüksek bir seviyeye ulaşmak için önemli değişimler yaşamaya başladı. Bu değişimin insanlık için getireceği en önemli durumun bütünsel yükselişin temellerini oluşturmaya yönelik adımlar ve dünya genelinde farkındalıklar yaratarak insanlığın algısal ve titreşimsel yükselişine sebepler oluşturmaktır. Bir sonraki yüksek frekans insan varlığının oluşumuna sebepler yaratan yeni enerji rezonansları ve titreşim alanları yükselmeye odaklı ve yatkın olan biz insanoğulları için son derece önemli ve pozitif bir gelişme olsa da

Negatif Enerjiler ve Etkilerden Korunmak için Tavsiyeler

Metafiziksel olarak yaşanan negatif durumların ana sebebi frekansın düşük olmasıdır. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak frekans yükseldiği zaman negatif durumlar da zamanla ortadan kalkar. Özellikle negatif enerjili varlıkların etkisinde olduğunu düşünenlere tavsiyem, pozitif anlamda frekansınızı yükseltin. Bunun için de 1- En başta Yaratıcı'yla aranızdaki bağı güçlendirin. Bunun için ona odaklanıp dua edin. Sadece O'nu hissedin. O beşer değildir. Sizi duyar. Yeterki inanarak  ve samimiyetle ona odaklanın. Onun enerjisini ve yoğun sevgi frekansını algılamaya çalışın. 2- Hakiki gül suyu hergün evinize ve cildinize sürdüğünüzde zamanla frekansınızın arttığını göreceksiniz. Evinizin köşelerine koyacağınız büyük parçalar halinde kaya tuzu (küçük çocukların ulaşamayacağı) evinizin negatif enerjisini emer ve etkisiz hale getirir. 3- Doğayla zaman geçirin. Ağaçlara sarılın. Onlara sizdeki negatif enerjiyi almasına izin verin. Çiçekleri koklayın. 4- Çıplak ayak temiz t

Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma ve Derleme

  Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma Derlemesi   UYARI:   Önereceğimiz çözümler Çocuklar, Hamileler, Kalp ve tansiyon hastalarında, alerjik bünyelerde ve diğer ciddi rahatsızlığı bulunan kişilerde Doktora danışarak ve Temkinli kullanılmalıdır.       Günümüzde insan veya insan formundaki diğer türlerin Tanrıcılık oynaması ve bu ilahi nizama karşı durmaları oldukça belirgin ve hissedilir hale gelmiştir. İnsanın yaratılışıyla başlayan bu sürecin belki de milyonlarca yıllık bir geçmişi vardır. Bu gün geldiğimiz noktada bilim ve ilim adı altında insanlara empoze edilen veya dayatılan olguların tamamının masum olduğunu düşünmek saflık olur. Biyolojik, kimyasal, Frekansal, Gıda, Giyim, Eğitim, Siyaset, Medya, Müzik ve aklımıza gelen her alan bu bilinmez sandığımız ama aslında bilinen aklın kontrolü altındadır. Son zamanlarda pandemiyle birlikte bu daha da hissedilir hale geldi. Aslında hep vardı fakat fark edilme seviyesi artmış oldu. Nüfusu azaltma ve kalan insanları

TEKGÖZ, 3.GÖZ Nedir? Ne Değildir?

Özet olarak: Antik medeniyetlerden günümüze kadar gelen birçok sembol vardır. Bunların çoğu tek bir anlama sahip değil birçok anlamı vardır. Tek göz sembolü de bunlardan biridir. Birçoğumuz bu sembolün negatif anlamı olan şekliyle tanıdık. Ancak temelde iki çeşit tekgöz sembolü olduğunu ve bunların her birinin düalitenin iki ucundaki anlamları temsil ettiğini bilmeliyiz. Sembolik olarak kullanılan tekgöz Horus’un gözü mitlerdeki anlatımları değerlendirdiğimde her iki anlamı da bir arada taşıdığını görüyorum. Aslında Horus’sun gözü düalitenin savaşını anlatıyor diyebilirim. Daha sonra hikâyenin yön değiştirmesiyle ve Seth’in kör kalmasıyla iki farklı manaya bürünüyor ve ayrışıyor. Biri aydınlık diğeri ise karanlık alemleri temsil eden semboller haline geliyor.  El ile veya başka bir şekilde kapatılıp oluşturulan tek göz sembolü karanlık varlıkları ve onlara bağlı toplulukları temsil eder. Bunun kökenleri ayrıca Gnsotik metinlerdeki karanlık alemde hapsolup ışık alem yani ruhsal al