Bir konudan, bir üründen bahsetmeseniz, dile getirmeseniz, aratmasanız, sadece düşünseniz dahi onunla ilgili bir şeyler karşınıza çıkıyor, değil mi?
⏩Çünkü özellikle mobil cihazlarımız beyin frekanslarımızı yakalayarak düşüncelerimizi okuyabiliyorlar.
Çok değil 10 sene sonra düşüncelerimiz örneğin mesajlaşma uygulamalarında görsele veya yazıya dönüşebilecek. Sosyal paylaşım platformları kuantum ağlar üzerinde olacak.
Bir süre sonra ise hiçbirine ihtiyaç kalmayacak. Kulağımıza veya alnımıza takacağımız fark edilmeyen bir çiple telepatik mesajlaşma yapabilecek, gönderi oluşturabileceğiz.
📌Tüm bu veriler sanal bir alanda düşündüğümüz şekliyle; görsel, ses, yazı Koku ve dokunma şeklinde yansıtılacaktır.
Soru şu ki; şu an kendinizi bazı konuları yazmamak için frenleyebiliyorsunuz. Yani irade mekanizmanızı kullanabiliyorsunuz. Peki düşüncelerinizi nasıl frenleyeceksiniz?
📍İşte gelecekte insanlar bunu kontrol etmeyi öğrenene kadar düşünmeye dahi korkabilecekler ve bu farklı bir evrimsel süreci başlatacak. Bazıları kendilerini dijital alandan tamamen izole edeceklerdir.
📌Fakat insanoğlu zamanla düşünce frekanslarını kontrol edebilir hale gelecektir. İstediklerini yayabilecek, istemediklerini yaymayacaklar. Bu da yine tekamül evresinin bir parçası olarak işleyecektir. Önce yapay antenlerle/çiplerle bu işlemleri yapacaklar daha sonra organik antenler veya uzuvlar kafamızdan çıkmaya başlayacak veya organik antenler / çipler üretilecektir. (Üretilebiliyor diye düşünüyorum.)
📍Bir süre sonra ise bu organımız doğal veya genetik müdahaleler sonucu DNA'mıza kodlanacak ve yeni insan nesli bu organlarla doğacaktır. Bu yeni organ ya şu anda yarı pasif halde olan 3. gözümüz yani epifiz bezimiz olacak ya da tamamen yeni bir beze veya yeni bir organ şeklinde olacaktır. 25 Şubat 2025 20:35 TR - ©HazarTandoğan
Yorumlar
Yorum Gönder