Ana içeriğe atla

Uzay Mekiği Yakıt Tankının Atın Poposuyla İlişkisi!

Uzay Mekiği Yakıt Tankının Atın Poposuyla İlişkisi!

 TimeTürk 
2009-01-26 02:30:00

Uzay mekiğinin yakıt tankının genişliği neden 1,5 metre?
ABD'nin uzaya gönderdiği uzay mekiğinin yakıt tanklarının genişliği 4 feet, 8.5 inçtir. (yaklaşık 1,5 metre) Uzay mühendisleri bu tankları genişletmek istemişler, ancak başaramamışlardır. Çünkü, bu tanklar fırlatma rampasına trenle gönderilmek zorundadır ve söz konusu tren yolu tünellerden geçmektedir. Tünellerin genişliği ise tren raylarının arasındaki genişlik olan 4 feet 8,5 inçten (yaklaşık 1,5 metre) biraz fazladır.

Peki tren rayları neden 1.5 metre?

Çünkü vaktiyle tren rayları İngiltere'de böyle yapılmıştır ve ABD demiryolları İngiliz göçmenler tarafından inşa edilmiştir. Peki İngilizler neden bu genişliği tercih etmişler, Çünkü ilk tren raylarını yapanlar eski tramvay yolu yapımcılarıdır ve tramvay yolunun genişliği tam olarak budur. Ya peki tramvay raylarının genişliği neden geniş yapılmamış? Çünkü bu ölçü vaktiyle at arabalarını yaparken kullanılan genişliktir. Peki neden at arabalarının tekerlek arası bu kadar genişlikle yapılmıştır? Çünkü çok eskiden beri İngiliz topraklarından gelip geçen araçlar bu ölçüyü ortaya çıkarmıştır. Arabalar için başka bir ölçü kullanıldığında tekerlekler engebeli arazi üzerinde kalmakta ve kısa sürede bozulmaktadır. Öyleyse bu yol izleri nasıl ortaya çıkmış? Çünküİngiltere'deki ilk uzun mesafeli yollar Roma İmparatorluğu tarafından kendi savaşçıları için açılmıştır. Romalıların yol izleri neden böyleymiş peki? Çünkü Roma İmparatorluğu'nun ilk savaşçılarının arabaları yan yana getirilmiş iki atın çektiği araçlardır ve iki atın poposunun genişliği 4 feet, 8,5 inçtir (yaklaşık 1,5 metre).

SONUÇ:

Dünyadaki en gelişmiş ulaşım sisteminin füzelerinin tasarımı ikibin yıl önce yan yana getirilen iki atın popo genişliği ile belirlenmiştir. Bu kuralı değiştirmek ise Ay'a giden, Mars'a gitme ve uzaya açılma planları yapan Amerikalı uzay aracı mühendislerinin bile harcı olamamıştır.

Bu anekdotu okuyunca hemen aklıma beş maymun hikayesi ve ardından ortaçağ karanlığında en belirgin felsefe olan SKOLASİZM geldi. Aristo ne dediyse onu incelemeden araştırmadan doğru kabul edip ona inanma hastalığı veya fenomeni.

Peki bizimle ne ilgisi var. Çok ilgisi var. Batı veya Avrupa Ülkeleri neyi nasıl yapıyorsa toplumsal yapısı, kurumları nasılsa en iyisi odur düşüncesi içinde olan zavallı beyinler gittikçe aramızda çoğalmaktadır. Öyle ki, bu yanlış veya bize uymayan düzen veya sistemleri eleştirmek 'kral çıplak' demekten daha zor hale gelmiş durumda.

Bazı gerçekleri değiştiremiyorsak onları kabul edip zaman kaybetmeme akıllıca biraz da makyavelistçe ama tümden bu psikolojiye girmek ise bir toplumun kültürel olarak yok olmasının başlangıcıdır. Bir Fransızın veya Japon'un diline sahip çıktığı gibi, veya Don Kişot'un yel değirmenleriyle savaşması gibi gerçekler de toplumsal devingenliğin vazgeçilmezi olarak algılanmalıdır. Çünkü Galile idam sehpasında idam edilirken 'yine de dünya dönüyor' demiştir son sözünde.

Bu yazımı tırsak yöneticilere ithaf ediyorum.

Esenlikle.

Kaynak: https://www.timeturk.com/tr/makale/dr-ahmet-fidan/uzay-mekigi-yakit-tankinin-atin-poposuyla-iliskisi.html

Yorumlar

En Çok Okunanlar

Kuantum NOKTA Mikroiğne Aşılama ve BİLL GATES

Yazılarımın çoğunda antik dönemlerden günümüze insan DNA'sı üzerinde yapılan değişimler ve deformeler hakkında fikirlerimi beyan ettim. Bu girişimlerin en güncel aşmasını ifşa ediyorum;    Bill Gates;  Bill ve Melinda gates vakfı adı altında  bağlı olduğu bu karanlık oluşum,  (Buna anunnaki mi dersiniz, negatif plan mı, illuminati veya lusiferian; satanism vs...) insan DNA'sını değiştirmeye yönelik yeni bir tür çip üzerinde çalışıyorlar ve sanırım son aşamalarına dahi gelmiştir. Zaten koronavirüs salgınının amacı da insanları buna hazırlamaktır. Onların birbirini suçladığına bakmayın. ABD, Çin'i suçlar, Çin ABD'yi, Hepsi birbirini suçlar dururlar bu onların oyalama ve kafa karıştırma ve en önemlisi KORKU salma yöntemlerinden birdir. Bu yeni tip ÇİP Mikroiğne aşı sistemi olarak tanımlanıyor. KUANTUM yapılı bir nanoçiptir. Başka deyişle bir nanokuantum çip veya programlanabilir bir kuantum yazılım sistemi gibidir. Burada benim kendi düşünceme göre dah

Antarktika Uygarlığı

Dünya’nın her iki kutup bölgeleri olarak bildiğimiz ıssız ama aslında ıssız olmayan alanlarda oldukça yüksek teknolojik varlıklar yaşamaktadır. Her iki kutupta da üsleri olan ancak Güney kutbunda ana merkezleri olan Antarktika uygarlığının kökenleri çok antik dönemlere Atlantis’e kadar uzanır. Atlantis’in Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak inşa ettikleri bir uygarlık olduğunu söyleyebiliriz.   Antarktika uygarlığının Agartha ve Atlantis, Mu gibi antik medeniyetlerin devamı olduğunu da. Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak medeniyet inşa eden Atlantis’lilerin oldukça mücadeleci bir geçmişleri var. Agartha inşa edilmeden önceki yüzey savaşları, Negatif ittifakın yüzeyi ele geçirilmeleri, bir süre sonra ise püskürtülerek geri çekilmeleriyle yüzeydeki Atlantis uygarlığı inşa edilmişti. Sirius’lular Orion’daki yaşamın özellikle dragonoid türlerce istila edilişinden sonra hareket geçtiler. Bu varlıklar Arkon’ların kontrolü altındadır ve halen evrenimizin farklı noktalarında istilacı ve s

Melezleme programı, Chemtrails ve Arkonlar ; İfşaat

Dünya, iklimini değiştirmiyor. Küresel ısınma da bir aldatmaca. Manipülatif bir söylenti. Dünyanın enerji alanı değişiyor. Dünya bizim için değil onlar için yaşanmaz frekansa ulaşıyor. Bu nedenle de iklimi değiştirmek ve dünyanın ısı, enerji ve atmosfer dengesini bozmak isteyenler var. Bunun için en gözle görülür uygulamalarıysa Chemtrails 'dir. Son zamanlarda özellikle de 1950’lerden sonra insanlık bilinç ve zihinsel algı olarak farklı ve önceki evreye göre daha yüksek bir seviyeye ulaşmak için önemli değişimler yaşamaya başladı. Bu değişimin insanlık için getireceği en önemli durumun bütünsel yükselişin temellerini oluşturmaya yönelik adımlar ve dünya genelinde farkındalıklar yaratarak insanlığın algısal ve titreşimsel yükselişine sebepler oluşturmaktır. Bir sonraki yüksek frekans insan varlığının oluşumuna sebepler yaratan yeni enerji rezonansları ve titreşim alanları yükselmeye odaklı ve yatkın olan biz insanoğulları için son derece önemli ve pozitif bir gelişme olsa da

Negatif Enerjiler ve Etkilerden Korunmak için Tavsiyeler

Metafiziksel olarak yaşanan negatif durumların ana sebebi frekansın düşük olmasıdır. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak frekans yükseldiği zaman negatif durumlar da zamanla ortadan kalkar. Özellikle negatif enerjili varlıkların etkisinde olduğunu düşünenlere tavsiyem, pozitif anlamda frekansınızı yükseltin. Bunun için de 1- En başta Yaratıcı'yla aranızdaki bağı güçlendirin. Bunun için ona odaklanıp dua edin. Sadece O'nu hissedin. O beşer değildir. Sizi duyar. Yeterki inanarak  ve samimiyetle ona odaklanın. Onun enerjisini ve yoğun sevgi frekansını algılamaya çalışın. 2- Hakiki gül suyu hergün evinize ve cildinize sürdüğünüzde zamanla frekansınızın arttığını göreceksiniz. Evinizin köşelerine koyacağınız büyük parçalar halinde kaya tuzu (küçük çocukların ulaşamayacağı) evinizin negatif enerjisini emer ve etkisiz hale getirir. 3- Doğayla zaman geçirin. Ağaçlara sarılın. Onlara sizdeki negatif enerjiyi almasına izin verin. Çiçekleri koklayın. 4- Çıplak ayak temiz t

Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma ve Derleme

  Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma Derlemesi   UYARI:   Önereceğimiz çözümler Çocuklar, Hamileler, Kalp ve tansiyon hastalarında, alerjik bünyelerde ve diğer ciddi rahatsızlığı bulunan kişilerde Doktora danışarak ve Temkinli kullanılmalıdır.       Günümüzde insan veya insan formundaki diğer türlerin Tanrıcılık oynaması ve bu ilahi nizama karşı durmaları oldukça belirgin ve hissedilir hale gelmiştir. İnsanın yaratılışıyla başlayan bu sürecin belki de milyonlarca yıllık bir geçmişi vardır. Bu gün geldiğimiz noktada bilim ve ilim adı altında insanlara empoze edilen veya dayatılan olguların tamamının masum olduğunu düşünmek saflık olur. Biyolojik, kimyasal, Frekansal, Gıda, Giyim, Eğitim, Siyaset, Medya, Müzik ve aklımıza gelen her alan bu bilinmez sandığımız ama aslında bilinen aklın kontrolü altındadır. Son zamanlarda pandemiyle birlikte bu daha da hissedilir hale geldi. Aslında hep vardı fakat fark edilme seviyesi artmış oldu. Nüfusu azaltma ve kalan insanları

TEKGÖZ, 3.GÖZ Nedir? Ne Değildir?

Özet olarak: Antik medeniyetlerden günümüze kadar gelen birçok sembol vardır. Bunların çoğu tek bir anlama sahip değil birçok anlamı vardır. Tek göz sembolü de bunlardan biridir. Birçoğumuz bu sembolün negatif anlamı olan şekliyle tanıdık. Ancak temelde iki çeşit tekgöz sembolü olduğunu ve bunların her birinin düalitenin iki ucundaki anlamları temsil ettiğini bilmeliyiz. Sembolik olarak kullanılan tekgöz Horus’un gözü mitlerdeki anlatımları değerlendirdiğimde her iki anlamı da bir arada taşıdığını görüyorum. Aslında Horus’sun gözü düalitenin savaşını anlatıyor diyebilirim. Daha sonra hikâyenin yön değiştirmesiyle ve Seth’in kör kalmasıyla iki farklı manaya bürünüyor ve ayrışıyor. Biri aydınlık diğeri ise karanlık alemleri temsil eden semboller haline geliyor.  El ile veya başka bir şekilde kapatılıp oluşturulan tek göz sembolü karanlık varlıkları ve onlara bağlı toplulukları temsil eder. Bunun kökenleri ayrıca Gnsotik metinlerdeki karanlık alemde hapsolup ışık alem yani ruhsal al