Ana içeriğe atla

Nors mitolojisinde Cüceler (Dwarves)

Tolkien evreninde de olduğu gibi maden ve gün görmez mağaraların derinliklerinde yaşayan ırktır. Svartalfheim (Karanlık yerler-dark fields) ’ de yaşarlar ve madenci ustası olarak anılırlar. Öyle ki, sihirli yüzük olan Draupnir* , Gungnir ve Mjöllnir gibi önemli aletleri yapmışlardır. Buradan da anlaşılacağı gibi amacına direkt ulaşabilen bir esinlenme söz konusudur. Kelt mitinde toplayıcı ve maden saklayıcı olan ırk, Nors mitinde bariz farkını göstermekte ve Tolkien’in esinlendiği alanın farkını bizlere göstermektedir.

(İskandinav mitolojisinde; Loki ile girdikleri bir iddia üzerine Eitri ve Brokkr adlı kardeş olan iki cücenin yaptıkları sihirli altın yüzük. Bu yüzük her dokuz gecede bir, kendi ağırlığında sekiz yüzüğün daha oluşmasını sağlayabilmektedir.)

Nors mitolojisinde Surtr: Kuşkusuz Balroglar denildiğinde aklımıza ilk gelen Surtr’dur. Hemen esinlenilen bölümlere geçiyoruz uzatmadan. Surtr ateş ülkesi Muspelheim’in hükümdarıdır ve diğer ateş devlerinin lideridir. Buradan Gothmog çağrışımı yapmamız içten bile değildir. Tolkien 1917 yılında tasvirlediği Balroglarını kara kalpli alev ve gölge olarak belirtmiştir. Keza Surtr kara kalpli, gölge yüzlü olarak tasvir edilmiştir. Surtr, alevden bir kılıç kullanır. Balroglar içinde geçerlidir bu. Ragnarok zamanı geldiğinde önemli ve güçlü tanrılardan biri olan Frey’i öldürecek ancak yarattığı alevlere kendisi de kurban olacaktır. Tanıdık geldi mi? Gandalfla Balrog’un amansız mücadelesinde bir İstar olan Gandalf ve Gandalf gibi Maia ruhu olan Balrog yenişememiş, her ikisi de ölmüşlerdir.

Asgard ve Valinor esinlenmesi: Tolkien’in ikinci yer uyarlaması Valinor’un ortaya çıkmasıydı (ilki Midgard-Middle Earth’dü). İskandinav mitolojisi Asgard, Aesir’in ev sahipliği yaptığı en yüksek Dünya’dır. Midgard’ın üzerinde uzanır ve Tanrılar tarafından yaşanır. Zaman Asgard’da daha durağan ve bir mutluluk , sevinç mekanı. Bu nedenle, Midgard’ın aksine zaman işleyişinden arınmış durumda. Tolkien, Orta Dünya’yı tezatatlandırdı ve böylece Asgard’ın şablonundan sonra Valinor’u yarattı. Valinor (Qenya: Güç Ülkeleri), Asgard’ın dünyasına yaptığı etimolojik ve kozmolojik bir uyarlamaydı. Asgard’da her Aesir’in kendi mülkiyeti vardır. Bütün bu konaklar, Asgard’ı çevreleyen geniş bir duvarın ardında yatıyor. Tolkien’in uyarlamasında Valinor’da ayrı malikâneler ve duvarlar (Pelóri) de bulunur. Asgard, Bifrost adlı bir gökkuşağıyla Midgard’a bağlanır. Köprü üzerinden Aesir, Midgard’a gidebilirdi. Bu gökkuşağı köprüsü ilk Quenta Silmarillion’da görülüyor, ancak bu bariz esinlenme artık kullanılmaz durumda. Silmarillion’da artık bahsedilmiyor.

Elfheim-Alfheim ve Eldamar esinlenmesi: Elfheim, Asgard’ın bir parçasıdır ve Elf Diyarı anlamına gelmektedir. Işık Elfleri’nin yaşadığı, Elf yurdudur. Bu Elfler Aesir’le yaşıyor ve güçlü savaşçılar ve büyüleyici yetenekli varlıklar oldukları söyleniyor. Tolkien, Işık Elflerini ve evlerini devraldı ve onlara kendi icat dili olan Qenya’yı verdi. Bildiğiniz gibi Eldamar, Eldar’ın hayat sürdüğü topraklardır. Eldamar Qenya dilinde Elvenhome anlamına gelmekte, yani mitolojideki Elfheim’e tekabül etmektedir.



Ve genel olarak özet geçecek olursak;
Gimli sözcüğünün Ragnaroktan sonra yaşamak için bir yer ismi olduğunu , Ent isminin İskandinav dilinden Anglo-Saxon diline çevrilen Ettin olan ve devler için kullanılan Jötunn’den geldiğini , Warg kelimesinin anlamının Nors dilinde kurt demek olduğunu, Isengard’ın Asgard’ın Lokinin doğduğu topraklardaki telafuzu olduğunu ve TEK YÜZÜK hikayesinin yine İskandinavların meşhur sagası Völsunga Saga’dan (saga:mitoloji) alındığını , Middle-earth kelimesinin İskandinav mitolojisinde ölümlülerin yaşadığı Midgard (ortadünya)dan geldiğini , Eärendil’in İskandinav dilinde Aurvandil, eski İngilizce’de Ĕarendel’den geldiğini ve anlamının yıldız olduğunu, Ainur’un Æsir (Tanrılar topluluğu) , Valar’ın da Vanir (Æsir’den sonraki tanrı topluluğu) den türetildiğini bilmekte fayda var.
Tolkien’in eserlerinde kullanmış olduğu dillere genel olarak bakacak olursak:
Quenya dili, çoğunlukla Fince dilinden sonra modellendi. Dilbilimsel etkilerin diğer iki örneği Rohirric, Rohirrim için Eski İngilizce ile değiştirilen dildi (esasen türetilen İngilizce) ve Dale ve Esgaroth’ta konuşulan dil, Old Norse idi.

Not: Kaynak bilinmiyor.

#hazartandoğan #uyanış #farkındalık #cüceler #norsmitolojisi


Yorumlar

En Çok Okunanlar

Kuantum NOKTA Mikroiğne Aşılama ve BİLL GATES

Yazılarımın çoğunda antik dönemlerden günümüze insan DNA'sı üzerinde yapılan değişimler ve deformeler hakkında fikirlerimi beyan ettim. Bu girişimlerin en güncel aşmasını ifşa ediyorum;    Bill Gates;  Bill ve Melinda gates vakfı adı altında  bağlı olduğu bu karanlık oluşum,  (Buna anunnaki mi dersiniz, negatif plan mı, illuminati veya lusiferian; satanism vs...) insan DNA'sını değiştirmeye yönelik yeni bir tür çip üzerinde çalışıyorlar ve sanırım son aşamalarına dahi gelmiştir. Zaten koronavirüs salgınının amacı da insanları buna hazırlamaktır. Onların birbirini suçladığına bakmayın. ABD, Çin'i suçlar, Çin ABD'yi, Hepsi birbirini suçlar dururlar bu onların oyalama ve kafa karıştırma ve en önemlisi KORKU salma yöntemlerinden birdir. Bu yeni tip ÇİP Mikroiğne aşı sistemi olarak tanımlanıyor. KUANTUM yapılı bir nanoçiptir. Başka deyişle bir nanokuantum çip veya programlanabilir bir kuantum yazılım sistemi gibidir. Burada benim kendi düşünceme ...

Melezleme programı, Chemtrails ve Arkonlar ; İfşaat

Dünya, iklimini değiştirmiyor. Küresel ısınma da bir aldatmaca. Manipülatif bir söylenti. Dünyanın enerji alanı değişiyor. Dünya bizim için değil onlar için yaşanmaz frekansa ulaşıyor. Bu nedenle de iklimi değiştirmek ve dünyanın ısı, enerji ve atmosfer dengesini bozmak isteyenler var. Bunun için en gözle görülür uygulamalarıysa Chemtrails 'dir. Son zamanlarda özellikle de 1950’lerden sonra insanlık bilinç ve zihinsel algı olarak farklı ve önceki evreye göre daha yüksek bir seviyeye ulaşmak için önemli değişimler yaşamaya başladı. Bu değişimin insanlık için getireceği en önemli durumun bütünsel yükselişin temellerini oluşturmaya yönelik adımlar ve dünya genelinde farkındalıklar yaratarak insanlığın algısal ve titreşimsel yükselişine sebepler oluşturmaktır. Bir sonraki yüksek frekans insan varlığının oluşumuna sebepler yaratan yeni enerji rezonansları ve titreşim alanları yükselmeye odaklı ve yatkın olan biz insanoğulları için son derece önemli ve pozitif bir gelişme olsa da...

Antarktika Uygarlığı

Dünya’nın her iki kutup bölgeleri olarak bildiğimiz ıssız ama aslında ıssız olmayan alanlarda oldukça yüksek teknolojik varlıklar yaşamaktadır. Her iki kutupta da üsleri olan ancak Güney kutbunda ana merkezleri olan Antarktika uygarlığının kökenleri çok antik dönemlere Atlantis’e kadar uzanır. Atlantis’in Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak inşa ettikleri bir uygarlık olduğunu söyleyebiliriz.   Antarktika uygarlığının Agartha ve Atlantis, Mu gibi antik medeniyetlerin devamı olduğunu da. Agartha’dan yüzeye çıkış yaparak medeniyet inşa eden Atlantis’lilerin oldukça mücadeleci bir geçmişleri var. Agartha inşa edilmeden önceki yüzey savaşları, Negatif ittifakın yüzeyi ele geçirilmeleri, bir süre sonra ise püskürtülerek geri çekilmeleriyle yüzeydeki Atlantis uygarlığı inşa edilmişti. Sirius’lular Orion’daki yaşamın özellikle dragonoid türlerce istila edilişinden sonra hareket geçtiler. Bu varlıklar Arkon’ların kontrolü altındadır ve halen evrenimizin farklı noktalarında istilacı ...

Negatif Enerjiler ve Etkilerden Korunmak için Tavsiyeler

Metafiziksel olarak yaşanan negatif durumların ana sebebi frekansın düşük olmasıdır. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak frekans yükseldiği zaman negatif durumlar da zamanla ortadan kalkar. Özellikle negatif enerjili varlıkların etkisinde olduğunu düşünenlere tavsiyem, pozitif anlamda frekansınızı yükseltin. Bunun için de 1- En başta Yaratıcı'yla aranızdaki bağı güçlendirin. Bunun için ona odaklanıp dua edin. Sadece O'nu hissedin. O beşer değildir. Sizi duyar. Yeterki inanarak  ve samimiyetle ona odaklanın. Onun enerjisini ve yoğun sevgi frekansını algılamaya çalışın. 2- Hakiki gül suyu hergün evinize ve cildinize sürdüğünüzde zamanla frekansınızın arttığını göreceksiniz. Evinizin köşelerine koyacağınız büyük parçalar halinde kaya tuzu (küçük çocukların ulaşamayacağı) evinizin negatif enerjisini emer ve etkisiz hale getirir. 3- Doğayla zaman geçirin. Ağaçlara sarılın. Onlara sizdeki negatif enerjiyi almasına izin verin. Çiçekleri koklayın. 4- Çıplak ayak temiz t...

Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma ve Derleme

  Sivrisineklere Karşı Bitkisel Öneriler Araştırma Derlemesi   UYARI:   Önereceğimiz çözümler Çocuklar, Hamileler, Kalp ve tansiyon hastalarında, alerjik bünyelerde ve diğer ciddi rahatsızlığı bulunan kişilerde Doktora danışarak ve Temkinli kullanılmalıdır.       Günümüzde insan veya insan formundaki diğer türlerin Tanrıcılık oynaması ve bu ilahi nizama karşı durmaları oldukça belirgin ve hissedilir hale gelmiştir. İnsanın yaratılışıyla başlayan bu sürecin belki de milyonlarca yıllık bir geçmişi vardır. Bu gün geldiğimiz noktada bilim ve ilim adı altında insanlara empoze edilen veya dayatılan olguların tamamının masum olduğunu düşünmek saflık olur. Biyolojik, kimyasal, Frekansal, Gıda, Giyim, Eğitim, Siyaset, Medya, Müzik ve aklımıza gelen her alan bu bilinmez sandığımız ama aslında bilinen aklın kontrolü altındadır. Son zamanlarda pandemiyle birlikte bu daha da hissedilir hale geldi. Aslında hep vardı fakat fark edilme seviyesi artmış oldu. ...

Antik Çağlardan Günümüze Anunnakiler ve Arkonların İnsanlar Üzerindeki Etkileri

Antik çağlarda negatif varlıklar fiziksel olarak insanlarla birlikte aynı frekans alanında yaşıyorlardı. Yani onları fiziksel gözlerimizle görebiliyorduk. İnsanlar üzerindeki etkileri günümüzden farklı yöntemler kullanarak gerçekleşiyor olsa da hemen hemen aynı amaçlar içindi diyebiliriz. Ancak günümüzde insan gruplarının da kendi türlerine ihanetlerini göz önünde bulundurduğumuzda bu manipüle ve etkilerin boyutları ciddi derecede daha yoğun ve daha şiddetli olduğunu göreceğiz. Negatif varlıklar deyince akla ilk gelen tür reptilianlar oluyor ama aslında reptilianlar da köle bir ırktır. Anunnaki; Gökten gelenler mi yoksa ANU'nun soyundan gelenler mi anlamında diye soracak olursak bence her ikisi de doğru tanım olacaktır. ANU bir melez archon’dur yani eterik ziftimsi bir varlığın bedensel olarak DNA zincirlerinde en yoğun genleri ANU’da parazitlenmiştir. Dolayısyla ANU’nun etkilediği ve ANu’dan doğan nesile veya türler Anunnaki olarak bilinirler. Anunnaki ittifakı farklı ...