Kaybolmuş ruhlar zifiri bir karanlığın içinde, yalnız ve acı çekiyorlar, ümitsizce.
Uzakta bir ışık görür içlerinden biri, sevinçle koşar bu loş ışığa doğruÜmitsizce belki bir çıkışa doğru koşuyordur. Belki bir ateşböceğinin yaydığı ışıktır tek aydınlık kaynağı, diye düşünür.
Zifiri Karanlıkta kendisi gibi o tarafa bu tarafa koşan yalnızların ve yardım bekleyenlerin feryatları ve çığlıkları, bazen sessizce ağlayışlarını duyan yok zannedercesine boşluklarla dolu dünyada kapılar aramaya başlar.
Kafesteki bir kuş gibi çırpınır. O kadar çırpınır ki kanatları kanar. Yaralı kanatlarıyla ve kırgın kalbiyle çaresizce yorgun düşer. Bayılırcasına uyur. Derinlere dalar ve ruhuyla feryat etmeye devam eder rüyalarında. Kötülük hiç bu kadar güçlü olmamıştı.
Dudakları adalete susuzluğundan çatlamış, gözlerinden yaşlar akarken derin uykudan nahif bir sesle uyanır.
Yanına yaklaşan ihtiyar bir adamdı.
Elindeki suyu ona uzatıp "Al kızım biraz iç" dedi.
Kadının gözleri kamaşıyordu, yerinden kalkıp oturdu. Şefkat ve minnet dolu gözlerle uzun beyaz sakalları ve saçları olan ihtiyardan suyu alıp birkaç yudum içti.
Başını kaldırıp su kâsesini ihtiyara geri verip teşekkür etmek istedi.
Fakat ihtiyar adam yoktu, gitmişti.
İçindeki ışık çöl çalısı gibi yeşermeye ve parlamaya başladı.
Kalbindeki ışık seli gökyüzüne doğru akıyordu artık.
Bir anda gökyüzünde binlerce ışık küresi belirdi.
İçindeki ışık alevleri parlamaya başlar.
Ruhunun derinliğindeki coşkulu bir aşk ona elini uzatmıştı.
Binlerce ateşböceği ve ışık küresi insanların kalplerine öpücük kondururcasına onları sarıyordu.
Ruhlarındaki ilahi güç cesaret ve azim ile zifiri karanlığın beslendiği kötülüğün köküne ışık yağdırıyordu.
Kötülük bu muazzam enerjinin karşısında fazla dayanamadı.
Ümit ve Sevgi, Aşk, Cesaret ve Kararlılık azim ile birlikte insanların kalplerinde ve ruhlarındaki inancı yeninden ve daha güçlü bir şekilde ortaya çıkarmıştı.
Dünya artık yem yeşil, ferah ve adaletin hâkim olduğu bir cennet bahçesine adaylığını ilan ediyordu.
Ve insanlar artık anlamıştı.
Bencillik, Ego, Kibir, Haset ve Aç gözlülük sadece yıkım ve yok oluş getiriyor.
Ölümsüz olmak için inanç ile yoğrulmuş sevgi ve şefkat, paylaşma ve adalet onların en önemli beka ve besin kaynağı ve elbette ki tek kurtuluşlarıydı.
Sevgiyle ve Cesaretle, Bilgelik ve Adalet Bütünle olsun.
Hazar Tandoğan
18.11.2021- 19:00
Yorumlar
Yorum Gönder